Anasayfa

Sohbet

Üyelerimiz

İletişim


Subject İnformation
Author Arzu Replies 0
Share Views 156
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Velayet kapısını aralar oruç
#1
Velayet kapısını aralar oruç




Velayet kapısını aralar oruç
Oruç insanın gözlerini açar,çünkü toklukla gelen sahte “güçlülük,yeterlilik,istiğna” vehmini siler.gıdanın verdiği çekici güç, insanın her an rezak’ına olan muhtaçlığına perde olurken, bu perdeyi oruçla yırtmak, nefsin hakikatini idrak etmeyi sağlar.

Nefsin hakikati, mutlak yoksulluk, tam bilgisizlik ve buna bağlı olarak her türlü fena huylu eğilimi olmaktadır. Bu hal, oruçluyken tüm çıplaklığıyla idrak edilir.nefsin bu zavallı hali idrak edilince, hakkın yüce sıfatları,tecellileri ve nimetleri de idrak edilmiş olur. çünkü nefis,halık’ının bir nevi zıddı gibidir, onun yoksulluğu bilinirse, hakkın lütuf ve keremide bilinir.hz. Mevlana’nın dediği gibi,”yoksulluk; cömertliğin en parlak aynasıdır.”

ramazan gafletten uyanma, üzerine akseden esma tecellilerini far etme ayıdır.zamanın her anı,mekân âlemine yepyeni tecelliler taşırken, insanların çoğu bunlardan gafilce ömür tüketir.çünkü insan çoğu zaman kader senaryosunda kendisine verilmiş role fazlaca kapılır, oyunun asıl konusunu ve manasını unutur.ramazan ise rollarden bir nebze sıyrılıp,sükûta bürünme,böylece oyuncu değil seyirci olma zamanıdır.oruç tutmak, hem insanı oyun sahnesinden indirip,seyirci koltuğuna oturturken, hem de zamanı yavaşlatarak insana tevekkür fırsatı sağlar.

Yılın büyük bir bölümünde zamanın sel gibi akıp geçtiğini,ancak ramazan ayı geldiğinde fark ederiz.üç ayların başlaması,kutlu mevsime girişimizi müjdeleyince,” zaman nasıl da akıp gitmiş. Kurban bayramı daha dün gibi …” deriz.

Ramazan koskoca yılda sadece 29-30 günden ibaret,kısacık bir mevsim gibi görünür ama bu ay, yılın en uzun ayı olarak yaşanır.çünkü zaman, herkes için aynı hızla akmaz.zevk,neşe ve meşgaleyle geçen zaman hızla akarken; ısdırap, yoksunluk ve bekleyişle geçen zaman ağır ağır geçer.

öyle değil midir ; bir ameliyathanenin kapısında veya hapisane koğuşunda, saniyeleri adımlayara geçirilen zamanla; evinde işinin başında,yiyip içerek geçirilen zaman bir midir?

Zamanın an be an takip edilebilecek kadar yavaş aktığını en iyi gözlemleyen insan ise iftar zamanını gözleyen oruçlu insandır.zaman, oruçluyken öyle yavaşlar ki, gönül gözü açık olanlar, onun her anının tecellilerle dopdolu olduğunu seyredebilirler. Hatta varlıklarını nefsaniyetten arındırıp, sadece gönül aynası haline gelmiş olanlar,sadece seyirci olamazlar; her an hak tecellilerine bürünmenin zevkine gark olurlar
Cevapla




Konuyu Okuyanlar:
1 Ziyaretçi