Anasayfa

Sohbet

Üyelerimiz

İletişim


Subject İnformation
Author forumistan Replies 0
Share Views 186
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Ülkemizde Demiryolu Taşımacılığı
#1
Ülkemizde Demiryolu Taşımacılığı



Ülkemizde demiryolu ekonomik, askeri, sosyal ve kültürel gelişimde etkin rol oynamıştır. 1923-1950 arası demiryolu açısından hem başlangıç hem de yatırım yılları olmuştur. Ekonomik kalkınma hamlesinin yapıldığı bu yıllarda demiryolu hammadde ve malzeme taşımalarında hayati rol oynamıştır.
Gelişmiş ülkelerin demiryollarına baktığımızda sektörün değişen şartlara ve ihtiyaçlara göre yeniden yapılandığı görülmektedir. Ülkemizde demiryolunun gelişimi için, taşımacılıktan demiryolu endüstrisine, eğitimden Ar-Ge’ye, yan sanayiden bakım-onarım hizmetlerine, müşavirliğe, altyapı inşaatlarından sertifikasyona kadar bütün alanlar da özel sektörün de işin içinde olduğu efektif bir mekanizmaya ihtiyaç olduğu görülmüştür.  Bunun ancak demiryollarımızın yeniden yapılandırılması ile mümkün olabileceği belirlenerek, bu konuda yasal bir altyapı oluşturulmuş ve demiryolu sektöründe serbestleşme sağlanmıştır.
01 Mayıs 2013 tarihinde Resmi Gazete ’de yayınlanan 6461 sayılı “Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkındaki kanun” kapsamında başlatılan yapılanma çalışmaları 2016 yılında tamamlanmış ve 01 Ocak 2017 tarihi itibariyle, TCDD Demiryolu Altyapı İşletmecisi, TCDD Taşımacılık A.Ş. de Demiryolu Tren İşletmecisi olarak hizmet vermeye başlamıştır.
Bu şekilde; TCDD’nin demiryolu altyapı işletmecisi olarak yeniden yapılandırılmış, TCDD Bağlı Ortaklığı olan TCDD Taşımacılık A.Ş.’nin kurulması ile yük ve yolcu taşımacılığı yapması ve özel sektörün de yük ve yolcu taşımacılığı yapmasının önü açılmıştır. Ayrıca demiryolu altyapı işletmecisi ve tren işletmecisi olarak kamu tüzel kişileri ile şirketlerin yetkilendirilmesi gibi konular da düzenlenmiştir.
2018 Yılı Kamu Yatırımları sektörler bazında, 10 sektör arasında Ulaştırma sektörü 29 milyar TL ile en yüksek paya sahip olmuştur. Bu pay içinde önemli bir kısım demiryolu sektörüne ayrılmıştır. Yine 2018 yılında yurtiçinde taşınan yük miktarı 29,6 milyon ton, uluslararasında 2,10 milyon tona ulaşmıştır.
[Resim: 39338682_10215823115344645_687647577172082688_o.jpg]

Bugün ülkemizde 12.740 km ulusal demiryolu ağı üzerinde demiryolu işletmeciliği yapılmaktadır. Ulusal demiryolu altyapı ağı Van Gölü ve Marmara Denizi üzerinde kesintiye uğradığından demiryolu taşımacılığı Tatvan-Van ve Derince-Tekirdağ arasında feribot ile sağlanmaktadır. Demiryolu taşımacılığının artması ve gerek ulusal, gerekse Avrupa-Asya arasında transit ulaşım olanaklarının arttırılması ve kombine taşımacılığın geliştirilmesi amacıyla Doğu-Batı yönleri doğrultusunda kesintisiz bir demiryolu ana koridoru oluşturulmalı bu konudaki projeler bir an önce hayata geçirilmelidir.
2018 yılı itibariyle 48 firmaya ait 3.932 adet şahıs vagonu faaliyet göstermektedir ve yapılan toplam taşımanın %33’ü özel sektöre ait bu vagonlarla yapılmaktadır.
Ülkemizde demiryolu her geçen gün gelişmeye devam etse de önümüzdeki zorlu süreçte yapılması gereken önemli yatırımlar, mevzuat düzenlemeleri, eğitimler, akreditasyonlar vb. çalışmalar vardır.
Demiryolunu daha verimli ve sürdürülebilir bir hale getirebilmek için öncelikle altyapı kaynaklı tehditler/verimsizlikler ortadan kaldırılmalıdır. Bu kapsamda; demiryolu ağının teknik ve geometrik yapısından gelen verimsizlikler, bakım faaliyetleri kaynaklı hat kapamaları ve trafik yönetiminden kaynaklı olumsuzluklar, hemzemin geçitlerin durumu, demiryolu ağının karayolu ağına göre yetersiz olması sıralanabilir.
Serbestleşmeye geçiş sürecinde de birtakım sorunlar yaşanmaktadır. TCDD Taşımacılık A.Ş.’ye verilen özel sübvansiyonlar, altyapı işletmecisi kaynaklı sorunlar, mevzuat sorunları, nitelikli iş gücü temin edilmesinde yaşanan sorunlar da bu kapsam da sıralanabilir.
Bir diğer önemli konu da demiryolu taşımalarında ortaya çıkan operasyonel maliyetlerin düşürülmesidir ki sektörümüz açısından hayati önem taşımaktadır. Bu önlemler arasında en önemlilerinden bir tanesi de demiryolu taşımalarında kullanılan motorinden ÖTV alınmaması olacaktır. İlave olarak elektirikli hatlarda rejenerasyon uygulamasına geçilmesi ve bu sistemin kurulması da enerji tüketiminde en az %30 oranında bir tasarruf sağlayacaktır.
Ayrıca Karayolu ile yaşanan haksız rekabet uygulamalarının da önüne geçilmelidir. Karayollarındaki denetim ve kontrollerdeki eksiklikler, karayolu otoban geçiş ücretlerinin demiryolu geçiş ücretlerine göre düşük olması, karayolu altyapısının demiryolu altyapısına göre standardının yüksek ve mesafesinin daha kısa olması da taşımaların demiryolu aleyhine dönmesine sebep olmaktadır.
Ülkemizin kalkınmasında ve ekonomisinde önemli bir yere sahip olan demiryolu taşımacılığının her geçen gün artan farkındalık, yapılan yatırımlar, maliyet avantajı, çevre etkileri ve küresel ulaştırma ağlarına entegrasyon ile hızla gelişeceğine inanıyoruz.



Fotoğraflar için Tarık Kara'ya çok teşekkürler...
PAYLAŞ
Bul
Cevapla




Konuyu Okuyanlar:
1 Ziyaretçi