Seçimler ertelenmeli" çağrısı gündem yaratmıştı! Tepkilere yanıt veren Arınç, geri adım atmadı
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlerin ertelenmesi yönünde çağrı yapan Bülent Arınç, muhalefetin tepkisiyle karşılaşmıştı. Tepkilere yanıt veren Arınç, "Seçim zamanında yapılabiliyorsa başımın üstüne yeri var, ama bu bölgelerde hangi seçmenden oy isteyeceksiniz? Savaş hali dışında olmazmış. Ayet-i kerime mi var? Allah'tan korkun. Milletin canı yanmışken, 'İki ay sonra haydi seçime' nasıl diyebileceğiz?" dedi.
Eski TBMM Başkanı, AK Parti kurucularından Bülent Arınç Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimlerin ertelenmesi yönünde bir çağrı yapmıştı.
Arınç, "Devlet bürokrasisinin vatandaşlarımızın yaralarına merhem olmasına odaklanması için seçimlerin ivedilikle ertelenmesi lazım. Bu bir tercih değil zarurettir. Anayasanın 78. maddesini ileri sürerek seçimlerin sadece savaş sebebiyle ertelenmesinin mümkün olduğunu söyleyenlere tek cevap yeterli olacaktır: Evet, bu hüküm var ama anayasalar kutsal metinler değillerdir, hukuki metinlerdir. Yasama organı her zaman anayasa maddesini ilga edebilir, değiştirebilir ve yenisini koyabilir." ifadelerini kullanmıştı.
MUHALEFET KARŞI ÇIKMIŞTI
Bu sözlerin ardından CHP, İYİ Parti ve DEVA Partisi kanadından tepki gelmiş ve yetkililer seçimlerin zamanında yapılması taraftarı olduklarını belirtmişti. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise "Canlarımızı enkazdan kurtarmanın derdindeyiz. Seçimle ilgili herhangi bir şey konuşmayı çok yanlış buluruz." demişti.
"AYET-İ KERİME Mİ VAR, ALLAH'TAN KORKUN"
Gelen tepkilerin ardından Gazeteci İsmail Saymaz'a konuşan Arınç, "Eğer seçim zamanında yapılabiliyorsa başımın üstüne yeri var, ama bu şartlar altında, ölü sayısını telaffuz etmekten korkuyorum, şu kadar bina yıkılmış, hala enkazda kalan var, hangi seçmenden oy isteyeceksiniz, hangi seçmeni sandığa götüreceksiniz? Burası 85 milletvekili çıkarıyor. 85 milletvekilinin yerine kimi koyacaksınız? Rehabilitasyona ihtiyaç var. Savaş hali dışında olmazmış. Ayet-i kerime mi var? Allah'tan korkun. Milletin canı yanmışken, 'İki ay sonra haydi seçime'nasıl diyebileceğiz? Keşke böyle bir ortam olsa. Ama yok." dedi.
"BÖYLE BİR ŞEYLE İLK DEFA KARŞILAŞIYORUM"
Arınç açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Diyorum ki 'Bu şartlarda 18 Haziran'da seçim olmayabilir.' Bunun için yol gösteriyorum. Diyorum ki genel başkanlar grup başkanlarıyla toplanır da aynı fikre varırsa 400'ün üzerinde oyla anayasa değişikliği geçebilir. Yok böyle bir uzlaşma olmazsa, ne yapılabilir derseniz, kaos ortaya çıkar. Ben 20 seçim geçirmiş insanım kardeşim. Böyle bir şeyle ilk defa karşılaşıyorum.
"BEN SİYASET DIŞINDA BİR İNSANIM"
Ben Tayyip beye gerektiğinde muhalefet etmiş bir insanım. Kesinlikle o böyle bir şey yapmaz, ben de böyle bir şey kabul etmem. Ben siyasetin dışında bir insanım. En çok bana yakışır bu iş. Şu anda tarafsız konumdayım. Muhalefet bunu dillendiremez, utanır. İktidar böyle bir şeyi söyleyemez, zafiyet kabul eder karşı taraf diye. Ben ikisinin dışında, birisi bunu konuşsun da şu işi kafalardan atalım diye… Ama hukuk içinde kaldım, anayasa içinde kaldım. Yok sivil teşebbüsüdür, filan."
Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 14 Mayıs'ta yapılacak olan seçimlerin ertelenmesi yönünde çağrı yapan Bülent Arınç, muhalefetin tepkisiyle karşılaşmıştı. Tepkilere yanıt veren Arınç, "Seçim zamanında yapılabiliyorsa başımın üstüne yeri var, ama bu bölgelerde hangi seçmenden oy isteyeceksiniz? Savaş hali dışında olmazmış. Ayet-i kerime mi var? Allah'tan korkun. Milletin canı yanmışken, 'İki ay sonra haydi seçime' nasıl diyebileceğiz?" dedi.
Eski TBMM Başkanı, AK Parti kurucularından Bülent Arınç Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından 14 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimlerin ertelenmesi yönünde bir çağrı yapmıştı.
Arınç, "Devlet bürokrasisinin vatandaşlarımızın yaralarına merhem olmasına odaklanması için seçimlerin ivedilikle ertelenmesi lazım. Bu bir tercih değil zarurettir. Anayasanın 78. maddesini ileri sürerek seçimlerin sadece savaş sebebiyle ertelenmesinin mümkün olduğunu söyleyenlere tek cevap yeterli olacaktır: Evet, bu hüküm var ama anayasalar kutsal metinler değillerdir, hukuki metinlerdir. Yasama organı her zaman anayasa maddesini ilga edebilir, değiştirebilir ve yenisini koyabilir." ifadelerini kullanmıştı.
MUHALEFET KARŞI ÇIKMIŞTI
Bu sözlerin ardından CHP, İYİ Parti ve DEVA Partisi kanadından tepki gelmiş ve yetkililer seçimlerin zamanında yapılması taraftarı olduklarını belirtmişti. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik ise "Canlarımızı enkazdan kurtarmanın derdindeyiz. Seçimle ilgili herhangi bir şey konuşmayı çok yanlış buluruz." demişti.
"AYET-İ KERİME Mİ VAR, ALLAH'TAN KORKUN"
Gelen tepkilerin ardından Gazeteci İsmail Saymaz'a konuşan Arınç, "Eğer seçim zamanında yapılabiliyorsa başımın üstüne yeri var, ama bu şartlar altında, ölü sayısını telaffuz etmekten korkuyorum, şu kadar bina yıkılmış, hala enkazda kalan var, hangi seçmenden oy isteyeceksiniz, hangi seçmeni sandığa götüreceksiniz? Burası 85 milletvekili çıkarıyor. 85 milletvekilinin yerine kimi koyacaksınız? Rehabilitasyona ihtiyaç var. Savaş hali dışında olmazmış. Ayet-i kerime mi var? Allah'tan korkun. Milletin canı yanmışken, 'İki ay sonra haydi seçime'nasıl diyebileceğiz? Keşke böyle bir ortam olsa. Ama yok." dedi.
"BÖYLE BİR ŞEYLE İLK DEFA KARŞILAŞIYORUM"
Arınç açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Diyorum ki 'Bu şartlarda 18 Haziran'da seçim olmayabilir.' Bunun için yol gösteriyorum. Diyorum ki genel başkanlar grup başkanlarıyla toplanır da aynı fikre varırsa 400'ün üzerinde oyla anayasa değişikliği geçebilir. Yok böyle bir uzlaşma olmazsa, ne yapılabilir derseniz, kaos ortaya çıkar. Ben 20 seçim geçirmiş insanım kardeşim. Böyle bir şeyle ilk defa karşılaşıyorum.
"BEN SİYASET DIŞINDA BİR İNSANIM"
Ben Tayyip beye gerektiğinde muhalefet etmiş bir insanım. Kesinlikle o böyle bir şey yapmaz, ben de böyle bir şey kabul etmem. Ben siyasetin dışında bir insanım. En çok bana yakışır bu iş. Şu anda tarafsız konumdayım. Muhalefet bunu dillendiremez, utanır. İktidar böyle bir şeyi söyleyemez, zafiyet kabul eder karşı taraf diye. Ben ikisinin dışında, birisi bunu konuşsun da şu işi kafalardan atalım diye… Ama hukuk içinde kaldım, anayasa içinde kaldım. Yok sivil teşebbüsüdür, filan."