FADİK İLE MOR MENEKŞE
Mor Menekşe
Zamanın birinde ormanlarla kaplı şirin mi şirin bir dağda Fadik adlı küçük bir kız ve yaşlı annesi yaşıyormuş.Fadik her gün köpekleri Horhor'la beraber keçileri Zıpzıp'ı otlatmaya gider,annesi ise onlara kulübelerinde ormandan topladığı otlardan,mantarlardan yemek yaparmış.
Çok fakir olmalarına rağmen küçük kız ve annesi ormanda yaşamaktan çok mutluymuşlar.Ancak bir gün Fadik'in hastalanması ile bu mutlulukları bozulmuş.Annesi ne yaptıysa Fadik'in hastalığına bir çare bulamamış,küçük kız gün geçtikçe sararıp solmaya başlamış.
Fadik, bir gün rüyasında mor renkli çok güzel kokan bir çiçek görmüş. Annesine rüyasında gördüğü bu çiçeği koklarsa iyileşeceğini söyleyerek bulmasını istemiş.
Mevsim kış olduğu için çiçek açmış çok az bitki varmış,olanlarda mavi renkli değilmiş.
Küçük kızın annesi her gün dağlarda kızının istediği çiçeği arıyor eve dönerken de yemek yapmak için karların altından ot topluyormuş.
Yine bir gün eve dönerken çalıların arasında bulduğu menekşelerin yapraklarından toplamış, o zamanlar bu bitki çiçek açmıyor, sebze olarak yeniyormuş.
Menekşe, küçük kızın hikayesini duyunca; ilk defa çiçek açmadığına çok üzülmüş. Keşke benimde mor renkli çiçeklerim olsaydı diye hayıflanmış.
Sabah olunca Fadik'in annesi Horhor'la tekrar dağların yolunu tutmuş, ama yine aradığı çiçeği bulamamış.Yemek yapmak için daha önce topladığı menekşelerin olduğu yere geldiğinde; burnuna çok güzel kokular gelmeye başlamış. Çalıların altına eğilince, menekşelerin karların altından mor çiçekler açtığını, bu güzel kokularında onlardan geldiğini anlamış.
Sevinçle çiçekleri toplayarak kulübeye,kızına koşmuş. Mor menekşeleri koklayan Fadik, tekrar eskisi gibi koşup oynamaya başlamış. Horhor ve Zıpzıp'ta ona katılmışlar.
Yaşlı kadın kızının sağlığına kavuşmasına çok sevinmiş. Fadik'e, topladığı mor menekşelerden küpe ve kolye yapmış.
Eskisi gibi ormandaki kulübelerinde hep beraber daha nice yıllar mutlu bir şekilde yaşamışlar.
Mor Menekşe
Zamanın birinde ormanlarla kaplı şirin mi şirin bir dağda Fadik adlı küçük bir kız ve yaşlı annesi yaşıyormuş.Fadik her gün köpekleri Horhor'la beraber keçileri Zıpzıp'ı otlatmaya gider,annesi ise onlara kulübelerinde ormandan topladığı otlardan,mantarlardan yemek yaparmış.
Çok fakir olmalarına rağmen küçük kız ve annesi ormanda yaşamaktan çok mutluymuşlar.Ancak bir gün Fadik'in hastalanması ile bu mutlulukları bozulmuş.Annesi ne yaptıysa Fadik'in hastalığına bir çare bulamamış,küçük kız gün geçtikçe sararıp solmaya başlamış.
Fadik, bir gün rüyasında mor renkli çok güzel kokan bir çiçek görmüş. Annesine rüyasında gördüğü bu çiçeği koklarsa iyileşeceğini söyleyerek bulmasını istemiş.
Mevsim kış olduğu için çiçek açmış çok az bitki varmış,olanlarda mavi renkli değilmiş.
Küçük kızın annesi her gün dağlarda kızının istediği çiçeği arıyor eve dönerken de yemek yapmak için karların altından ot topluyormuş.
Yine bir gün eve dönerken çalıların arasında bulduğu menekşelerin yapraklarından toplamış, o zamanlar bu bitki çiçek açmıyor, sebze olarak yeniyormuş.
Menekşe, küçük kızın hikayesini duyunca; ilk defa çiçek açmadığına çok üzülmüş. Keşke benimde mor renkli çiçeklerim olsaydı diye hayıflanmış.
Sabah olunca Fadik'in annesi Horhor'la tekrar dağların yolunu tutmuş, ama yine aradığı çiçeği bulamamış.Yemek yapmak için daha önce topladığı menekşelerin olduğu yere geldiğinde; burnuna çok güzel kokular gelmeye başlamış. Çalıların altına eğilince, menekşelerin karların altından mor çiçekler açtığını, bu güzel kokularında onlardan geldiğini anlamış.
Sevinçle çiçekleri toplayarak kulübeye,kızına koşmuş. Mor menekşeleri koklayan Fadik, tekrar eskisi gibi koşup oynamaya başlamış. Horhor ve Zıpzıp'ta ona katılmışlar.
Yaşlı kadın kızının sağlığına kavuşmasına çok sevinmiş. Fadik'e, topladığı mor menekşelerden küpe ve kolye yapmış.
Eskisi gibi ormandaki kulübelerinde hep beraber daha nice yıllar mutlu bir şekilde yaşamışlar.