nuttuğun bir iş seçebiliyorsan çok iyi.
Birçok erkek işten korkmaya şartlanmış. Tüm bu çabayı vermek zor görünüyor. Bu erkekler kayda değer bir şey başarmadıkları halde değerli ve kazanan olduklarına inandırılmışlar. Ama yetişkin olduğunda anlıyorsun ki dünya sana sert davranacak. Ancak sen kendine sert davranmaya başlarsan, bu sefer dünya sana daha kolay bir yer haline gelecek. Aslında sen kendinin en büyük eleştirmeni ve yargıcısın. Kendine bir şeyler kat, daha iyi versiyonun ol ve sonra çalışmanın ganimetlerinin keyfini çıkar. Git ve paranla bir şeyler al, çocukken otobüs durağında hayranlıkla baktığın arabayı al mesela. Bu kadar basit.
Erkeklerin mücadeleci olmadığından konuşuyoruz ama birçok erkek güvenli şeylerde öyleler aslında. Mesela online oyunlarda mücadeleciler. Genelde kimse ağırlığın altında terlemeyi sevmez, ama burada güçlenme sürecinin kendisini sevmeyi öğrenmen gerekiyor. Dövüş sporu yaparken alacağın bir yumruğun canını yakması ama bunun aslında seni geliştireceğini bildiğin için süreci sevmen gibi. Canını acıtsa da! Peki, sevdiğin şeyi nereden bulacaksın? Bir şeyler denemeye başlamalısın. İyi yaptığın bir şeyi bul, sonra onu öğretmeye başla. İşte yeni bir işin oldu.
Sen kendine sert davrandıkça hayatın kolaylaşacak. Kendinde bu gelişim ateşini sürekli beslediğin ve kendi kendini yargıladığın sürece diğer insanların ne düşündüğünü umursamak zorunda değilsin. Bırak insanlar yorumlarda ağlasınlar. Bu sızlanan insanlara dönüp bakarak kendi kendine “geride bıraktığım tüm şu aptallara bak” diyebilirsin. Çünkü artık kendini başarılı insanlarla karşılaştırmaya başlamışsındır. Kendini sevmeyen, kendine acıyan insanlar sürüsüyle değil.
Birçok erkek işten korkmaya şartlanmış. Tüm bu çabayı vermek zor görünüyor. Bu erkekler kayda değer bir şey başarmadıkları halde değerli ve kazanan olduklarına inandırılmışlar. Ama yetişkin olduğunda anlıyorsun ki dünya sana sert davranacak. Ancak sen kendine sert davranmaya başlarsan, bu sefer dünya sana daha kolay bir yer haline gelecek. Aslında sen kendinin en büyük eleştirmeni ve yargıcısın. Kendine bir şeyler kat, daha iyi versiyonun ol ve sonra çalışmanın ganimetlerinin keyfini çıkar. Git ve paranla bir şeyler al, çocukken otobüs durağında hayranlıkla baktığın arabayı al mesela. Bu kadar basit.
Erkeklerin mücadeleci olmadığından konuşuyoruz ama birçok erkek güvenli şeylerde öyleler aslında. Mesela online oyunlarda mücadeleciler. Genelde kimse ağırlığın altında terlemeyi sevmez, ama burada güçlenme sürecinin kendisini sevmeyi öğrenmen gerekiyor. Dövüş sporu yaparken alacağın bir yumruğun canını yakması ama bunun aslında seni geliştireceğini bildiğin için süreci sevmen gibi. Canını acıtsa da! Peki, sevdiğin şeyi nereden bulacaksın? Bir şeyler denemeye başlamalısın. İyi yaptığın bir şeyi bul, sonra onu öğretmeye başla. İşte yeni bir işin oldu.
Sen kendine sert davrandıkça hayatın kolaylaşacak. Kendinde bu gelişim ateşini sürekli beslediğin ve kendi kendini yargıladığın sürece diğer insanların ne düşündüğünü umursamak zorunda değilsin. Bırak insanlar yorumlarda ağlasınlar. Bu sızlanan insanlara dönüp bakarak kendi kendine “geride bıraktığım tüm şu aptallara bak” diyebilirsin. Çünkü artık kendini başarılı insanlarla karşılaştırmaya başlamışsındır. Kendini sevmeyen, kendine acıyan insanlar sürüsüyle değil.