Anasayfa

Sohbet

Üyelerimiz

İletişim


Subject İnformation
Author Arzu Replies 71
Share Views 7444
  • Derecelendirme: 0/5 - 0 oy
  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
Arzudan Şiirler
#51
Akımla kalbim arasındaki tek kavgaydın sen
Kalbine yenik düşen aklıyla tek başına kalan ben
Ne savaşlar verdim kendi içimde bitiremediğim
Ne ben senden gidebildim ne sen ondan vazgeçebildin..
Şimdi ben giderken sustuklarıma say dediklerimi
Her akşam ağlayıp ona gittiğin gecelere say..
Ben giderken kaybettiğin sevgime say..
Cevapla
#52
Biraz sohbet, biraz merak,
belkide bir tek sana, kendimi bu kadar uzun anlattım.
Umutsuzken geçiştirdiğim gülüşleri, mutluluktan ağlatırken,
bulutsuz bir güneşe inanarak ilk defa,
yağmurları toprağın kokusuna aldattım.
Halini hatırdan kesecek dili,
adını anmayacak kadar sabıra sustururken,
hayırlısını zamana bırakmış,
gördüklerim doldu gözlerimin içi.
Yarası kabuğunda sızlayan acının, damarına basılır mı.
Sinede birikmiş inandı sayılan yalanlar,
koynunda beslenen yılanı doyurur mu. .
Tabiyatında yokmuş gönülden sevenin,
başka birinde doğası.
Ömrün yettiği yerde yaşamın izahıyken hayat,
kaderde bizi tanımış sayılır mı.
Biraz ben, biraz başkası,
yalnızlığın komşusu gibi söylenirken,
kendi başına her bir sitem,
gidip de dönmemenin dedikodusunda,
özlemekten kaçılır mı. . .
Cevapla
#53
Bir dilin bütün sözcüklerini kullansam seni tarif edemeyeceğimi biliyorum. Ulaşılmaz oldun hep, dokunmak, hissetmek ve dolu dolu yaşamak isterken seni, kocaman bir yalnızlıktı payımıza düşen. Payıma düşen her seyi erteledim ama erteleyemediğim bir şey vardı, sana benziyordu. Su olsan, dokunduğumda bozulurdun. Bozulma...Kim ne derse desin dönmeye niyetim yok. Bir kentin ortasında tek başına kalsam da çığlık çığlığa bagırarak söylerim seni sevdigimi. Bir tek benim sevgimle yaşasa da bu sevda seviyorum seni. Sensiz dallarımı yitirmiş bir ağaç gibi yapayalnız olurum, kalabalığın ortasında bile. Fırtınalı bir denizin en sakin limanı gibi bir "şey"sin sen.Bana hep kendimi hatırlatan bir "şey"sin sen. Uzaksın, yakınsın, özlenensin ama bugün değil yarın gibi bir "şey"sin sen. Gecenin en karanlık yerinde, küçücük bir ışık bile olsan yine de istiyorum seni. Bugün her ölümle biraz ölürken, seni düşündükçe hayata dönüyorum yeniden. Gelincikler gibi bir mevsim değil, dört iklim, köşe bucak...Uykuda görülecek bir rüya olsan uyanırdım, beni rüyamdan uyandırmayacak bir "şey"din... Seni gözlerinden, üç ırmağın birleştiği yerden öpeyim desem, aklına ırmaklar gelir. Düşün ki, bir dağdan aşağı iniyoruz ve dünyada iki kişilik türkü kalmış onu söylüyoruz. Öyle bir "şey"sin sen... Seni düşündükçe yoruluyorum desem, dünyanın en büyük yalanı olur. Yalanım yok. Bugünden yarına ne kalır bilmem amam sen kalırsın tıpkı yatağı değişmeyen ırmak gibi.yan bir "şey"din... Gidilecek bir yer olsan sonu olurdu, sonu olmayan bir "şey"din.
Cevapla
#54
Geçmişin derinliklerinden sürüklenmiş,
eskiden kurtulmaya vuruyor, denizindeki dalgaların bahanesi.
Yabana atılmış sonunu bildiğimiz yollar,
girilmez olmuş el ele tutuşan acele kaçamak sokakları.
Seni ağlatanın kolları zevaldır unutma.
Sahipsizdir kalbe tutunan duygular,
sevinçten de olsa zavallı akıtılır,
zamansız akan sevinç göz yaşları. .
Karşında görünen manzaranın,
seni içinde bulundurduğu kadar, dışarıdan bak etrafına.
Uzaklarda görünen, akşamsı tenhalar gibi bulacaksın insanları.
Harabın endamı ruhunda, bakıverecek gözlerin,
en tatlı yerine sığmayacak, pastadaki yaşının yeni mumları.
Görüldüğüne hoşnut olmayacak rüyalar,
ve uyandığına inanmayacak,
kandırıldığın baş ucu masalları. . .
Cevapla
#55
Her rengin tarafsızca kavga ettiği bir beyazda, kimin daha koyu göründüğünü anlayabilmek nasıl bir çelişki? Şimdi yazdıklarını önceden okumuş gibi yaşamak, kendinden bir kopya mı çektirir hayata.Diyorum ki, doğum günü mumları gibi söndürmeyelim geçmişimizi.Ummadık taşın başımızı yaracağı an, o taşın suyunu çıkaracak gücümüz varken, sarılmasın dilimiz yalvarır gibi damağımıza. Kızgınlığımız, derince çektiğimiz bir hayatın nefesini bırakmak olunca, yorgunluğumuz boşvermekte haklı olmak kadar gülümsemesin.Arkasını çevirdiğimiz bir sayfanın hışırtısına aldırış etmeyen kulaklarımız, kendinden örnekler bulma çabasında kelin merhemiyle sürülmesin.Çaresiz umutlar sabahın körü, zamansız bulutlar baharın sonu olup, gecenin yarısı keşkeler dolunca ,susmak istediğimiz cümlelerin sonuna tek bir hizada bizi selamlayan noktalar dizilmesin.O beynimizdeki bencil avukat, o çözümlerimize yardımcı gibi görünen batıl doktor ve ana vicdanından kopma kalbimiz insaniyetle bir olmadıkça, hayatımızın lakabını doğar doğmaz takan kaderin sonundaki küfürler silinmesin.Yerin kulağını susturmaya çalışırken üzerinde yürüyen insanlar, gürültü çıkardığını sanarak boşuna tepinmesin. . .
Cevapla
#56
Gıcırdayan dış kapının pas tutmuş kolu olsam
Çöle dikilmiş yanlız ve bahsız bir gül gibi solsam
Her gün ağlayacak kadar az sonsuza kadar sevecek kadar bolsam
Yinede..
Yinede seni beklerken başka dünyaları seyre dalmam sevdiğim..
Cevapla
#57
Asaletle rezillik arasında bir fark vardır...
Rezillik ne kadar gizlenmek istensede
bir yerlerden sırıtır...
Asalet ise sessizdir...
Ne kadar ses çıkarmasada,
girdiği her yere ışığı yansır..!
Cevapla
#58
Eyy gözlerinde cenneti gördüğüm
Ben seni öyle herkes gibi sevmedim ...!!
Usul usul,
Sindire sindire,
Yudum yudum seviyorum
Gecem ol diyorum mesela,
Gecenin mehtabında seni izleyeyim.!
Güneşim ol sabahın güneşi sevdiği gibi
seveyim mesela..
Sevginin her bir harfi gibi ayrı ayrı seveyim
Sevginin rengi gibi ol
Geceyi aydınlatan ay gibi mesela.!
Denizin dalgası gibi deli deli seveyim..!!
Kısacası yüreği güzelim
İste ömrüne ömür olayımm
Sen nefes gibi dol içime
Hayatı sende bulayım ....!!
Cevapla
#59
Mevlana demiş ki;

"Sen gönlümün yüküsün, Omzumun değil..'' Sen canıma yarasın, tenime değil.. Yürekte taşınan sırta ağır gelir mi.."

Şems-i Tebrizi eklemiş;

"Sevmeyene karınca yük, Sevene filler karınca.. Dağı bile taşır insan AŞIK olup, İnanınca..''
Cevapla
#60
Dalgınım;
Dalıp dalıp gidiyorum bu ara. Neyi nereye koyduğumu unutuyorum...
Dargınım;
Kırıla döküle gidiyorum bu ara.
Kimi nereye koyduysam bulamıyorum...!

Bedirhan GÖKÇE
Cevapla




Konuyu Okuyanlar:
1 Ziyaretçi